Denizli Alternatif Haber

İrfan Osman Hatipoğlu

CHP mahalle delege seçimleri bitti. Ortalıkta tutanaklar uçuştu, partili olmayan “kullanışlı elemanların” il/ilçe yönetimleri tarafından delege seçilmesinin sağlandığı dedikodusu yayıldı. Bu tür girişimler işin ruhunda var. Antik Atina demokrasisi döneminde de bu iş böyleydi.

Ortada normal olmayan, Ali Marım’ın doğrudan delege seçimlerine müdahil olması. Parti üyelerini tek tek arayarak, elindeki kamusal gücü kullanarak “iyi sıhhatlerde olsun araması” yapması.

Bunda ne var diye birsiniz…

Bunda çok şey var.

Öncelikle Ali Marım açısından. Ali Marım sıradan bir partili değil. Partide 60 yıl emeği var. Uzun belediye başkanlığı döneminde Denizli’ye önemli hizmetler yapmış, binlerle ifade edilen partilileri dokunmuş ‘Ali Abi’dir.

Babalık, abilik, efelik vb. unvan yakıştırmaları, toplumda öylesine verilmez. Verilenlerde bu unvanlarına helal gelmesin diye çaba harcarlar. Çaba harcamayan/hakkını vermeyenler “topuklu efe” durumuna düşer. Ali Marım’da, seçilen delegeler üzerinde aynı “iyi sıhhatlerde olsun aramasını” sürdürürse, Denizli CHP örgütünün topuklu efesi durumuna düşecektir.

Neden?

Sayın Marım bu çabasıyla, partinin fidanlığı olan gençleri karşısına almıştır. Gençleri itibarsızlaştırma, örseleme, yıldırmaya yönelmiştir. Bu girişimi, partinin iktidara yürüdüğü bir dönemde seçim çalışması diyerek geçiştirilemez.

Önerim.

Öncelikle kendisini sürecin dışına atmalı. Mevcut yönetimle, gençleri bir masa etrafında toplayıp “ne istiyorsunuz, aranızdaki söylem farkı ne” sorusuna yanıt aramalıdır. Bir liste etrafında uzlaşmalarını sağlamalıdır. Bunu yapmazsa yönetimle fidanlık arasında kırılma derinleşecek, yerelde harcanan çabalar dumura uğrayacak.

Bunu yapmak kolay değil. “Ali abi” olmakta hiç kolay değil.