Denizli Alternatif Haber

İrfan Osman Hatipoğlu

Kendilerini sol mahallede olduklarını ifade eden “liderler”, Denizli Dayanışması adı altında büyükçe yankı odası oluşturdular ve “yetti gari!” dediler.

Aslına bakarsanız her liderin, cam duvarlarla ördüğü kendi çapında yankı odası var.

Kuruluş amacı dışında her işe “maydanoz” olan bu liderler, meslektaşlarının özlük haklarını savunmak yerine, kolayı seçip adalet, demokrasi, emek vb. söylemler üzerinden büyükçe yankı odası oluşturarak kamuoyunda mücadele veriyor algısı oluşturmak istiyorlar.

Verilen mücadelenin ne kadar özveri, emek ve cesaret gerektirdiğini biliyorum. Bu zorlu mücadelenin kitlesel hale gelemediği içinde üzülüyorum.

Neden kitleselleşemiyor? Birinci neden örgüt liderlerinin özgüven yoksunu olmaları ve arkadaş gurubunda bilinirliğin getirdiği “konforu” paylaşmak kıskançlığı. Bu nedenle yapılan her girişim “sen ben bizim oğlan” kısır döngüsünü aşamıyor. Örneğin Candoğan Parkı nöbetçi eylemcileri ile oluşturulan meclisin üyeleri aynı kişiler…

Oysa Denizli’de aynı kaygıları taşıyan, görev verildiğinde canla başla çalışacak insan az değil. Bu tür meclis/girişim gurubu oluştururken mahalleler/ilçeleri de dikkate alınmalı. Bu insanlar bulup çıkartılmalı, onurlandırılmalıdır. Birlikte çalışmanın keyfini onlara tattırılmalı, anı biriktirmelerinin önü açılmalı, eşini dostunu, mahalle kahvesinde masa arkadaşını anlatma hakkını onlara vermeliyiz.

Sevgili lider dostlar, yankı odalarınızın cam duvarlarını parçalayın. Mücadelenizin Denizli’nin mahallelerinde, ilçelerinde, köylerinde karşılık bulmasına istiyorsanız yeni insanları aranıza katmalısınız. Yoksa meclis toplantılarında birbirinize “menkıbe” anlatmanın dışına çıkamazsınız.